Ona kıyamadım…

Dün M. İle konuşma fırsatım oldu. Kendisinin iş ile ilgili sıkıntıları varmış. Biraz özele girdik ve beni çok sevdiğini söyledi. Elim ayağım bağlanmış durumdaydı. O.’dan görmediğim ilgiyi ve sevgiyi ondan görüyordum. Sonraki gün telefonda konuşma fırsatım oldu. Yine ilgiliydi ve bu çok hoşuma gitti.

Onun yeri aslında hep çok farklı oldu benim için. Asıl burada bencillik yapan benmişim. Mesela çocuğun iş ile sorunları varken, ben ondan beni sevmesini söylemesini bekledim. İnsan morali bozuk olduğunda aşk meşk düşünmemesi bence çok normal bir şey.

Evet, ben de onu çok seviyorum ve özel bir insan benim için…

O. konusu artık tamamen kapandı. Ondan ümidimi kestim ve bu konuda inanın yapacak hiçbir şey yok. İleride yazarsa M. İle ilişkim olduğunu elbette söylemeyeceğim. Ama onu arkadaşça dinlemek isterim. O. Kredisini yeterince tüketti. Artık onu özetle ilişki insanı olarak görmüyorum. Ama inanıyorum ki bir gün bana yazacak ve 1 gece otelde geçirmek istediğini söyleyecek. Ve ben buna elbette hayır diyeceğim.

Çünkü artık benim kalbim başka birisine ait…

M.

Artık hiçbiri yok.

Yeni bir karar verdim. Özel hayatıma kimseyi almamayı düşünüyorum. Çünkü ben herhangi bir ilişki yaşadığımda hastalığım daha çok artıyor. Onun için hem M. Hem de O. İle bir ilişki düşünmüyorum. Kendileri de sorarsa cevabım bu yönde olacaktır. Yeni insanlara da şans vermeyi düşünmüyorum. Artık çok yoruldum. Aşk konusu bana göre değil onu anladım. Zaten hastalığımın dalgalandığı bir dönemdeyim, bir ilişki yaşarsan daha kötü hissederim diye düşünüyorum. Bu konuda istikrarlı olmak istiyorum ve dediğim gibi kendileri sorarsa bu işin olamayacağından bahsedeceğim.

Açıkçası bu aşama biraz beni zorlayacak. Çünkü single kalamıyorum çoğu zaman. İlla hayatımda birisinin olması gerektiğini hissediyorum. Yapacak bir şey yok, katlanacağım…

Bu arada Lamictal’i arttırdıktan sonra kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Doktor hanım bu işi kesinlikle biliyor. Fakat dediği şey; çok fazla anti-psikotik kullanmammış. Sanırım psikiyatri doktorum da bunun bilincinde. Ama şöyle de bir şey var, kendimi iyi hissediyorum. Şimdilik düzenimi bozmak istemiyorum.

İlaçlarımı tam saatinde ve düzenli olarak kullanıyorum. Buna sizin de önem vermeniz gerekiyor. Bipolar bozuklukta zaten önemli olan şey ilaçlarımızı düzgün ve zamanında içmemiz… Bazen sabah dozlarını zor içiyorum. Çünkü biraz bulantı yaşıyorum. Ama bir süre sonra içiyorum ve geçiyor. Çok ilaç içtiğimin ben de farkındayım. Ama doktor anca böyle tutturdu. Yapacak bir şey yok. Şu depresif halimde bile her ne kadar dalgalanma yaşasam da kendimi biraz da olsun iyi hissediyorum. Buna verdiğim kararların etkisi de var. Biraz zor olacak biliyorum, ama gerçekten elimden başka bir şey gelmiyor.

Biraz revizyon:

  • O.’ya bir sürü mesaj atmama rağmen sadece “günaydın” mesajıma cevap veriyor, sonra da yok oluyor. Bunu bir yere kadar çekebildim. İstenmiyorsam da yerimi çok iyi bilirim. Ve dünyada tek O. Kalmadı sevecek ve ilgilenecek. Gereğinden fazla ilgi göstermeme rağmen kendisi istemedi. Onun için onu ekarte etmek diğerine göre daha kolay oldu.
  • M. Onun tutarsız davranışları da yok değil. Zoru zoruna seni sevdiğini söyler, ilgi göstermez hatta günlerce mesaj da yazmayabilir. Havari bir yapısı var. Hangi yönden rüzgar eserse o yönden gider. Beni sevdiğini de düşünmüyorum. Kendini kandırıyor. Onun hayattaki gayesi daha başka bir şey bence. İlişki falan değil. Onu da kendi başına bırakmak ikimiz için de iyi olacaktır.

Her neyse, daha fazla konuşup da zaman harcamaya hiç gerek yok. Ama şunu söylemeliyim ki, ben dersimi gereğinden fazla aldım ve artık bir daha böyle hatalar olmayacak…

Yeni ilaç.


Raporum henüz düzgün işlenmemiş olsa bile bana reçete edilen ilaç Lyrica oldu. Verilme sebebi ise “diyabetik nöropati” oluyor. Ve tabi ki yine suiistimal edilen ilaçlardan bir tanesi oluyor. Nöroloji doktorum bu arada Lamictal’i de arttırmamız gerektiğini söyledi. Böylelikle sabah 50mg, akşam 100mg olarak alacağım. Doktor Lamictal’in de diyabetik nöropatiye iyi geldiğini, hatta Lyrica ile kullanıldığında “bir taşla iki kuş vuracağız” dedi. Ve tabi ki benim kilo vermem gerektiğini de söyledi. “Gece atıştırmalarını” kesmem gerekiyormuş. Ama bu Zyprexa ile çok zor bir şey. Çünkü Zyprexa deli gibi iştah açıyor. Bu arada çok fazla anti-psikotik kullandığımı söyledi. Bu da çok iyi bir şey değilmiş. Muhtemelen onlara da bir ayar çekilecek. Zaten Trevicta’yı artık kullanmayacakmışım. Hatta doktorum herhangi depo formu iğne kullanmamı istemiyor.

Henüz Lyrica’yı alamadığım için pazartesiye kadar eski ilacım olan Neruda ile devam edecekmişim.

Umarım ağrılarımı giderir diye ümit ediyorum.

Ben bir karar verdim.

İçimde anlamsız bir hüzün var. Bazen depresyon tırmanıyor vücudumda, bazen de hipomani dediğimiz hafif yükselişler.

Bugün benim için zor bir gündü. Artık burada sadece bir kişi hakkında entry’ler göreceksiniz. Çünkü olması gereken, yani kararımı vermiş olduğum kişi hakkında konuşacağım. Bu kararı verirken biraz zorlandım, kalbim başka yollara sapsa da benim yapabileceğim en mantıklı karar bu olsa gerek.

Ben daha fazla saçma sapan şeylere kendimi meze etmemeyi düşünüyorum. Hayatımı kazanmış kişi bunu çoktan hak ediyor ve beni sevdiğini söylüyor. Bunun karşısında ona hainlik edip başka bir kişiyi seçemezdim. Dediğim gibi, çok isterdim bazı şeyleri onunla yaşamak, ama ben onu yıllar önce kaybetmiştim. Çünkü onu aldatmıştım. Şimdi tekrar kazanmak için çok çabalamak gerekiyor, ama buna da artık benim gücüm kalmadı.

Benim son kez ondan dileğim iyi olsun, mutlu olsun ve maddeden uzak dursun. Bir gün yolumuz kesişirse de kesinlikle oturup bir kahve içebiliriz. Bu satırlar O.’nun hakkında son yazılarımdır.

Evet, kararım M.’den yana, yani mevcut sevgilimden yana oldu. Artık onun hakkında güzel yazılar okuyabilirsiniz. Evet, onun da dediği gibi ben de onu çok seviyorum. Ve kaybetmek istemiyorum. M. O.’ya göre daha olgun davranan, ağır başlı bir çocuk. Ve bugüne kadar benim iniş çıkışlarıma tepki vererek beni hiç üzmedi. Onu seçmemin sebeplerinden birisi de budur. O. Küsüp hemen tavır yapardı.

Kendimi şu an daha rahat hissediyorum. Bir karara varmanın rahatlığı bu olsa gerek. Doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum ve bunun da ömür boyu sürmesini temenni ediyorum.

Seni seviyorum M.

Ufak gelişmeler.

Dün sosyal buluşma sitesinde gezinirken O.’ya bakayım dedim. Bir baktım ki profili aktif değil. Çok şaşırdım gerçekten. Çünkü aktif olarak hesabını kullanıyordu. M. De orada bulunmuyor bu arada. Tek ben varım, bana da yazanların haddi hesabı yok. Allah’ım benden bi yerlerden kısmış ama çok şükür tipimiz düzgün sayılır. Çok beğenilsem de bende iş yok. Çünkü kafam bildiğiniz gibi O.’da.

Az önce O.’ya selam gönderdim. Cevap verirse biraz konuşmak istiyorum. Kasmadan, boğmadan. İnanıyorum ki onun da bana karşı biraz da olsa hisleri var. Zaten beni istemeseydi benle konuşmak istemezdi. Kendisini tanıyorum az çok.

Dün yine diyabetik nöropati ağrılarım oldu. Ekstradan bir ilaç içince anca uyumuşum. Bu ağrının sebebi benim. Çünkü geceleri yemek yiyorum, böylelikle şekerim yükselince ağrılarım başlıyor. Buna sebebiyet veren ilaç Zyprexa. Çünkü geceleri iştahını açıyor ve tıka basa yemek yiyorsun. Allah’ım lütfen kontrol gününe kadar ruh halim düzgün olsun. Çünkü değişkenlik sağladığım için bazen görüşmede kötü mod sergileyebiliyorum.

Bugün moralimi bozacak hiçbir etkenin olmaması için dua ediyorum. Çünkü güzel bir haftaya başlamak istiyorum.

Sebepsiz yere hüzün…

Akşam ilaçlarımı daha yeni içtim. Ama kendimi üzgün hissediyorum. Oysa ki kötü giden bir şey yok. Sadece sorun benim tutarsız davranışlarım. Bunu sıralamakla bitmez. Az önce M. İle biraz konuştum. Oradan buradan muhabbet ettik. Sevgi, aşk muhabbeti etmedik. Zaten beklemiyorum, çünkü kendinin de tabir ettiği gibi kendisi bir “odun”.

Benim aklım tabi ki başka birisinde. Ama O.’ya bir şey yazmaya bile çekiniyorum. Ya ters teperse? O zaman gerçekten çok üzülürüm. Ama buna yavaş yavaş hazırlanıyorum. Beni sevse bunlar yaşanmazdı diye düşünüyorum. Boş verdim… Çünkü artık M. İle devam etme kararı aldım, böyle olması gerekiyor.

O.’dan gelecek her şeyden gardımı aldım.

Hüznü biraz parçalamam lazım.


 

Peki, doğru bi’şey mi yapıyorum?

İşte ona emin değilim. M.’nin beni sevdiğine inanmak isterdim. Beni sevdiğini söyledi ama, onun da kafası gidik. Bir gün ilgili, bir gün tuhaf… Sosyal tanışma sitesinden “ilişkisi var” statümü kaldırdım. O. Görürse kıyamet kopabilir. Gerçi kopmuyor genelde, ama “sevindim” falan der. Tabi ki içten söylemez bunu. Ben onun ciğerini bilirim.

Seviyorum ama onu yaa.

Sizde de böyle gelgitler oluyor mu? Sevgili değiştirdiğiniz, ya da gönlünüzün kaydığı oldu mu? Gerçekten merak ediyorum, yorum bırakırsanız sevinirim.

O. ile konuştum.

Biraz kafamda bazı şeyler netleşti. Bana kızgın olup olmadığını sordum. “Kızgın değilim.” Dedi. Ama geç cevap veriyordu. Ben de “benimle konuşmak istemiyorsun, değil mi?” diye sordum. Kendisi de çok yoğun olduğunu ve çalıştığını söyledi. Ben yine de özrümü ilettim. “Özür dilenecek bir şey yok.” Demiş. Güzel gelişme aslında, biraz da olsa konuşabildik. Hala kızgın olmamasına sevindim.

Bugün mevcut “sevgilimden” henüz bir haber yok. Keşke O. İle olsa da mevcut sevgilimle daha net olsam. Belirsizlikler beni daha da hasta ediyor. Biraz sabretmekte fayda var. Seçim yapmak gerekseydi O. Olurdu… Ama onun toparlanması, bana karşı yoğunlaşması biraz zaman alacak gibi…

Her neyse.

İlgi benim için çok önem taşıyor. İlgi görmeyince başkalarına kayıyorum. Bunun oldukça borderline kişilik bozukluğu özelliklerinden birisi olduğuna yoruyorum. Çünkü hiçbir konuda stabilite yok. Bana sorarsanız bipolara göre borderline kişilik bozukluğu daha zor idame edilen bir hastalık. Çünkü o kadar çok değişkensin ki hiçbir konuda sabit kalamıyorsun.

Bende de ne lanet ikisi de mevcut…

Neyse, umarım günüm biraz da olsa daha iyi geçecek.


 

Karışık duygular…

Bugün çok karışık duygularla uyandım. O.’yu özlediğim aklıma geldi. Hala bana yazmadı. Ben de yazmak istemiyorum. Ama duramıyorum sanki. O. Beni baştan sildi… Çok üzgünüm. Elimden de bir şey gelmiyor. Bir yandan da sevgilim var. Bazen onunla da ne yapmaya çalıştığımı anlayamıyorum. Gerçekten onu istiyor muyum acaba?

Hiç emin değilim. Ona da yazık aslında, eğer sevmiyorsam onunla işim ne? Ya da onun benle işi ne? Çok tuhafım, umarım gün içerisinde toparlanırım. Özel hayatım her zaman berbattı ve bu hala devam ediyor. Birine hemen ısınma, ardında soğuma her an olabiliyor. Bak şimdi de sevgilimden soğudum! Bu ne böyle ya, çocuk oyuncağı mı? Sağlam ruh halinde olsam zaten bir sürü ilaç içmezdim, değil mi? O ilaçlar da bi nebze işe yarıyor. Kalp acısına iyi gelmiyor mesela.

Çok üzgünüm gerçekten. Acaba randevumda ilaçlarımda değişiklik yapılacak mı? Belki de ufak bir revizyon yapılabilir. İlaçlarımı az önce içtim. Bugün yine her zamanki gibi bir şey yapasım yok. Gündüzleri de uyuyamıyorum. Artık bilgisayar başında kös kös oturacağım. Ruh halim bir yükseklerde, bir aşağılarda… Mesela şu an aşağılardayım. Umarım içtiğim ilaçlar beni biraz da olsa yukarıya çeker. Bu halimden çok sıkıldım…

Doktorların dediği “hızlı döngülü bipolar” bipolar bozukluğun tedavisi en zor olan versiyonuymuş. Bu durum beni çok üzdü. Çünkü ilaç listeme bakarsınız bir avuç dolusu ilaç içiyorum ve hala aynı yerdeyim. Çok tuhaf huylarım var: Mesela şarkılardan dilek tutuyorum. “Bu şarkı O. Dan bana” diye… Ne kadar komik. Belirsizlikle dolu bir istek olunca böyle saçma sapan şeylerde bulunuyorum.

İyi değilim özetle. Randevumu erkene çekerlerse hemen gitmek istiyorum…

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑